Sorusuna cevap vermeyen, sözlük yazan hocaya kızdı.
EPİLEPSİ’yi yenen ve Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi mezunu Ebru Öztürk (50), bilmediği kelimenin anlamını sınıf öğretmenine sordu. Öztürk, öğretmenin “Sen benim dersime gelme, ben anlatamam” deyip 20 yıllık çalışmanın ardından açık öğretim öğrencileri için terimler sözlüğü yazmasına sinirlendi.
Ebru Öztürk, epilepsi rahatsızlığı nedeniyle İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi Turizm Bölümü’nde eğitimine devam edemedi. Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi’ne geçiş yapan Öztürk, 25 yaşında hastalığı ilerleyince beyin ameliyatı oldu. Epilepsi hastalığından ameliyatla kurtulan Öztürk, Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi’nden de mezun oldu. Ebru Öztürk, 20 yıllık çalışmanın ardından açık öğretim fakültesi öğrencilerinin yararlanması için 105 dersten 44 bin 800 akademik ifadenin anlamını içeren bir ilahiyat hazırladı. Ebru Sözlüğü isimli terimler sözlüğü öğrencilere hem yazılı hem de dijital ortamda sunulmuştur.
Ebru Öztürk, sözlük yazmak için açıköğretim birinci sınıf öğrencisiyken gittiği olaydan sonra haftada bir gün takviye almak için sınıfa gittiğinde karar verdiğini söyledi. Öztürk, “7 ders aldım. Hukuk ve iktisat dersleri için dershaneye gidiyordum. Bir gün sosyoloji ile ilgili bilmediğim bir soruyla karşılaştım. Hocaya gittim ve hocaya sordum. Bir kelimenin anlamı; “Siz benim dersime gelmiyorsunuz, diyemem. “Bu beni çok şaşırttı. Öğrencilik hayatım boyunca ek kitaplardan öğrendiğim akademik terimleri notlar alarak topladım. Bunları 2003 yılında kitapçık haline getirdim. 2012 yılında Anadolu Üniversitesi’ne çalışmamı sundum ama o yıl açık öğretim fakültesi kitaplarının yazılması mümkün değildir. içerik değişikliği nedeniyle kabul edilmemiştir.” Bir web sitesi oluşturdum. Açıköğretim ve uzaktan eğitim gören öğrencilerimize yardımcı olmak ve herkesi eşit seviyeye getirmek. Örgün eğitim düzeyindeki bir öğrenci okuduğunu ne kadar kolay anladığını sorarsa bu çocuk da diğer çocuğumuz kadar kolay anlayacaktır. Örgün eğitimdeyken anlayamadığımız ve takılıp kaldığımız bir şey olduğunda hızlıca hocaların yanına gidip sorularımızı sorabiliyorduk. Ancak açık öğretime giderken onlara sorabileceğiniz bir yer yoktu. Ben bir sosyal girişimciyim. Bu ülkemizde bir ilk olan bir start-up girişimdir. Bundan para kazanmak istemiyorum. Çocuklarımızın çok daha iyi bir şekilde büyümesini ve herkesin eşit seviyede olmasını istiyorum.” Ebru Öztürk, lise yıllarında epileptik nöbetlerinin arttığını, üniversite yıllarında da şiddetlendiğini belirtti. Öztürk, bu işi açık öğretim fakültesinden mezun olarak gerçekleştirdiğini belirtti. Vücudumun kaldıramayacağını düşündü ama bir şeyi yapmak istiyorsan, önce sen bitirirsen o iştir. Sıfırladılar, kitaplar değişti, yine yazdım; Derneği ben kurdum” dedi.
